Akşener’den Erdoğan’ın “Teröristlerle el ele yürüyenleri Cudi ve Gabar’a gömeceğiz” sözlerine sert tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yine Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile birlikte “Gaziantep-Kilis Afet Evleri Temel Atma Töreni”ne katılmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada muhalefeti hedef alarak, “Bunlar anayasa, hukuk bilmez. Bunların demokrasiyle falan alakası yok. Teröristle kol kola, kol kola yürüyorlar. Cudi Gabar’a, Bestler Dereler’e gömmeye hazır mıyız? Geçmişe gömdük mü? Onu gömeceğiz. Endişelenme,” dedi.
İYİ Parti’nin kümelenme toplantısında Erdoğan’ın sözlerine yanıt veren Genel Başkan Meral Akşener, “Milyonlarca vatandaşı düşman olarak görmenizden utanıyoruz. öfke kus ve tüm hızıyla devam et. Muhalefet bile, Cudi Onları Gabar’a gömmekten bahsedecek kadar yoldan çekiliyorsun. İnanabiliyor musun? Motamot öyle diyor. bize arkadaş, Cudi Onu Gabar’a gömecek. Bak Recep Bey; Cudi ve Gabar sizin için vatan olmayabilir. Ama bizim için Rize ne kadar vatan toprağı ise; Cudi de bir o kadar vatandır. Kocaeli ne kadar vatan; Gabar da bir o kadar vatandır” dedi.
Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle; “Yüreğini karartmış bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Bir milletin iç çekişini, bir annenin acısını, hatta iki evladın gözyaşını bile umursamayan vicdansız bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Meselâ bir senedir ciddiyetten mahrum bırakıldık. Çünkü görev bilincini yitirmiş bir iktidar tarafından yönetiliyoruz, kendini tutamayan, mafyalara, simsarlara, uyuşturucu kaçakçılarına göz kulak olan, Sinan Ateş’in katillerine göz yuman zalim bir iktidar, sorumsuz bir iktidar. , korkak bir hükümet ve süresi dolmuş ve sona ermiş bir güç.
Hakkında düşün; Polis ekiplerimiz cinayeti planlayan kişiyi bir milletvekilinin evinde yakaladı. Kayıt tutuyor. Her nasılsa, bu kayıt kaybolur. Ve bugün, bu rapor vaka belgelerinde yok. Böyle bir karmaşa olabilir mi? Böyle bir devlet yönetilir mi? Hey git hey… Neydin Recep Bey’e ne oldu? “Ben cesaretin simgesiyim” diyerek geldiniz; gittin, esaret sembolü oldun. Ben millet adamıyım diyerek geldiniz; Giderek mafyanın, simsarların kuklası oldunuz. Bir zamanlar geçmiş hükümetlerin hatalarından ders alırdınız. Şimdi kendi hatanı göremeyecek kadar kör ve gerçeği duyamayacak kadar sağırsın. “Nerede, nerede?” Değil mi Recep Bey? Şimdi sahip olduğunuzu görüyorum; Ayşe, Ateş’e verdiği sözü tutacaktır, öngörüsü yoktur. Babasız kalan Banu Çiçek’in, Bengüsu’nun karşısına çıkacak yüz yoktur. Sınırsız gücüne rağmen, katillerden hesap soracak cesareti yoktur. Merak etme. Recep Bey’in yapamadığını biz yapacağız. Onun tutamadığı sözü biz tutacağız. Ne olursa olsun; Sinan Ateş’in kanını yerde bırakmayacağız. Katiller cezasını çekecek. Failler cezalandırılacaktır. Barındıranlar cezalandırılacaktır. Bu konuyu örtbas etmeye çalışanlar da cezalandırılacaktır.
DİKTATÖRİYE GİDEN GERÇEK YOLDA BİR TAŞ DAHA ÇIKARILACAK: Seçimlere 39 gün kala BTK, yeni bir sosyal medya düzenlemesi yasalaştırdı. Bu düzenlemeye göre artık; sosyal medya platformları kişisel bilgileri belirtilen mercilere iletmekle yükümlü olacaktır. Nasıl iletecek? Rastgele bir yargı kararı olmadan iletecektir. Araştırmak için bir bahane bulmak yeterli olacaktır. Kuyu; bir İçişleri Bakanlığı yetkilisi; “Bu kişi hakkında bir soruşturma var. Bana bilgilerini verin.” dediğinde; bu bilgi hemen iletilecektir. Bu durumda; Yargı önünde suçu sabit olmayan kişilerin tüm kişisel bilgileri talep edilebilir. Yönetmeliğin ilgili maddesinde, “Kamuya yanıltıcı bilgi yaymak, devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak, anayasaya karşı işlenen suçlar gibi bu kapsamda içerik oluşturan ve yayan faillere ulaşmak için gerekli bilgiler” ifadeleri yer alıyor. düzen ve bu düzenin işleyişi, devlet sırlarına karşı işlenen suçlar ve bu kapsamdadır.” …” Yani örneğin; gerçek enflasyon verilerini inceleyen ENAG, “yanıltıcı bilgi yaydığı” gerekçesiyle susturulacak. Üstelik sadece ENAG değil, ENAG verilerini paylaşan hesaplar da susturulacak. Örneğin; “Çadır satışı Kızılay” haberler Yapanlar ve yayanlar “devlet sırrını ifşa ettiği” için susturulacak. Örneğin; “Dört gün oldu arama kurtarma ekibi gelmedi” diyenler, “Devletin bütünlüğünü bozuyor” diyerek susturulacak. Böylece; Tek adam rejiminin hatasız diktatörlüğe giden yoluna bir taş daha atılacaktır. Türk demokrasisinin önüne, ördükleri duvarlara bir tuğla daha konulacaktır. Türk gençliğine, layık gördükleri hapishane düzenine bir pranga daha eklenecektir. İşte Recep Bey ve arkadaşlarının Türkiye’ye layık gördükleri yüksek demokrasi standardı. Gerçekten örnek. Üstelik düzenleme bununla da sınırlı değil. Ayrıca sosyal medya platformlarının tüm kişisel verileri Türkiye’de tutmasını zorunlu kılmaktadır.