Türkiye’nin BRICS’e katılım konusundaki ilgisini değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, organizasyona üyeliğin diğer devletlere açık olduğunu ancak AB ve NATO’nun aksine karşılıklı saygıya dayalı olduğunu ifade etmişti.
Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü (MGIMO) Siyaset Teorisi Bölümü’nden Doç. Kirill Koktış, Türkiye’nin BRICS üyeliğinden elde edeceği faydaları ve Ankara’nın organizasyona katılmaya yönelik bu ilgisinin nedenlerini Sputnik’e değerlendirdi.
Uzman, Türkiye’nin BRICS’e olası üyelik talebinin ortaya çıkmasının zamanında olduğunu ve eski ortakları AB ve ABD tarafından hafife alınmasıyla açıklanabileceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin gelecekte potansiyel olarak BRICS’e katılma arzusunun nedenlerini şu benzetmeyle açıklamak isterim: Evlenmek isteyen 40 yaşında bir kadın sürekli kandırılsa, boş vaatler verilse ve bunca yıl beklemeye zorlansa nasıl davranırdı? Bunca yıldır (Türkiye 14 Nisan 1987’de AB’ye katılım için başvuruda bulundu) AB’nin kapısında duran ve artık bunun tamamen umutsuz bir bekleyiş olduğunu farkeden Türkiye’nin daha ilginç projelere, yani BRICS’e odaklanmayı seçmesi tamamen mantıklı. Ayrıca ABD’nin yaptırımlar, darbe girişimi, baskılar vb. Türkiye’ye yönelik tutumu ortaklar arasında olması gereken yüksek güvenle bağdaşmıyor. Üstelik Türkiye, dış politikasının çeşitlendirilmesi gerektiğinin bilincinde olarak koşullara uyum sağlamaya çalışıyor.”
Siyaset bilimci, Ankara’nın BRICS’e olası üyeliğinin Türk ekonomisi için faydalı sonuçlar doğuracağını belirterek, şöyle devam etti:
“Batılı ülkelerden Türk ekonomisine yapılan yatırımlar önemli ölçüde azaldığından, ekonomik fayda Türkiye için büyük önem taşıyacaktır. Gerçek şu ki, Türkiye artık NATO için ‘uygun’bir müttefik değil, çünkü önce egemenlik çıkarlarını, sonra İttifak’ın çıkarlarını ön planda tutmaya başladı. Buanlamda Rusya, Çin ve Hindistan gibi dünyanın en büyük ekonomilerinin BRICS üyesi olduğu göz önüne alındığında, bu birliğe üyelik Ankara için son derece umut verici. BRICS’e katılım sayesinde enerji tedariki sorununu tamamen çözebilecek, yeni pazarlara girebilecek ve iç ekonomideki durumu olumlu yönde etkileyebilecektir. Ve hiç kimse tek bir demir mantığa sorgusuz sualsiz itaat etmeyi talep etmeyecektir. BRICS’te koşulsuz müttefik olmak gerekli değil; karşılıklı saygıya dayalıysa rekabet bile teşvik edilir.”
